İbiş
DEMİR'i Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:
Bir yoldaşının anlatımından:
"Oyunlaştırılan Tekstil Direnişinin
Mimarı Deniz'di"
Çocukken çıkıp geldiği Dersim'in
havasını taşırdı Deniz (İbiş, çevresinde hep Deniz olarak anılırdı). Ve
ilkokulu bitirdiğinden bu yana tekstilde çalıştığı için alanın eskisi
sayılırdı. 1990 yılındaydı herhalde, onunla, mücadeleyle tanıştığı ilk günlerde
tanıştık. O günler Körfez savaşı öncesi günlerdi ve her yerde olduğu gibi tekstil
işkolunda da "Emperyalist Savaşa Hayır" kampanyası sürüyordu. Bu
kampanya sırasında o da çalışmalardan etkilenmiş ve kendiliğinden işyerindeki
insanlara savaşın Ortadoğu halklarına vereceği zararı, Amerika'nın
namussuzluklarını anlatıyordu. Genç yaşına rağmen insani duyguları ve devrimci
kişiliği ile öne çıktığından herkes de onu dinliyordu. Savaş konusunda çok
duyarlıydı. Savaşın ilk başladığı ve herkesin evinde CNN'den naklen savaş
seyrettiği gece onunla çalışıyorduk. O kadar hırslandı ki, emperyalistlere
karşı olan kini isyanına yansıyordu.
Çalıştığı işyerinde işçi kıyımına karşı tavır
alınmasına öncülük ettiği için işten atılmıştı. İşyerinde sevilen ve sözü
dinlenen birisi olduğu için işçi kıyımına karşı çıkmış, dayanışmanın anlamını
yemekhane ve işyerleri işgallerini örgütleyerek ortaya koymuştu. Sonunda
işveren tüm taleplerini kabul etmiş, haklarını vermiş ama bir sonraki günde
fabrikanın kapısını kilitleyerek direnişi yönlendiren 9 kişiyi atmıştı. Savaşın
kızgın günlerinde böylesi bir direnişin yaratılması tekstilcileri olsun, diğer
işçileri olsun pek çok kimseyi etkilediği için bu direnişi 8 Mart 1991'deki
DEMKAD gecesinde oyunlaştırıp oynamıştık. Oyunlaştırılan tekstil direnişinin
mimarı Deniz'di.
(Bu anlatım, Mücadele dergisinin 15 Ekim 1994 tarihli, 114.
Sayısında yayınlanmıştır.)
***
Bir yoldaşı anlatıyor:
Herkesin bildiği adıyla Deniz yoldaşla 1992'de
tanışmıştım. Tanışmamızdan kısa bir süre sonra Ali Rıza Karagöz yoldaşın
cenazesinden tutuklandı. Birkaç ay sonra özgürlüğüne kavuştuktan sonra tekrar
aynı alanda birlikte çalışma olanağına sahip oldum. Cezaevinden çıktıktan sonra
ilişkiye geçmeden (hareketle) darbecilik ihanetini öğrenmişti. Tereddütsüz hareketi
sahiplendi. Ve ihanet çetesinin yarattığı tahribatları onarmak için büyük bir çözüm
bularak, mücadeleye bütün zamanını ayırmıştı. Cezaevine girmeden önce tek başına
ailesinin geçimiyle o sorumluydu. Bir yandan çalışarak ailesinin geçimini
sağlarken, bir yandan da çalıştığı işyerindeki insanları, haksızlığa ve
sömürüye karşı örgütlenmelerini sağlıyordu. Merter'deki,
Bayrampaşa'daki konfeksiyon atölyelerinde çalışanların
bir çoğu onu tanırdı. Bu işyerindeki direnişlerin birçoğunun örgütlenmesinde
onun emeği vardı.
Deniz yoldaş sanatçı bir kişiliğe sahipti. Merter işçileri içinde çalışma yaparken kültür-sanat
faaliyetlerine de ağırlık vermişti. Buradaki konfeksiyon
işçileriyle kurduğu işçi tiyatrosuyla bir-iki gecede ve direnişlerde oyunlarını
sergilemişlerdi.
Onun halkçı özellikleri oldukça belirgindi. Bu
özelliği örgütçülüğüne de yansımıştı. Saflarımıza birçok insan kazandırmıştı.
O, ilişki çıkarmakta zorlanmazdı. Saflarımıza birçok insan kazandırmıştı. O,
ilişki çıkarmakta zorlanmazdı. Örneğin özgürlüğüne kavuştuktan sonra ondan
örgütlenmemizin olmadığı ve tekstil sektörünün yoğun olduğu bir bölgede ilişki
çıkarması istendiğinde, bunu kendisine olan güvenle gerçekleştirmişti. Bir
aylık bir zaman diliminin içerisinde yetmişe yakın dergi ilişkisi çıkarmıştı
buradan.
O, örgütçülüğünün yanı sıra militandı. Eylemlerdeki
cesareti, atılganlığı ile örnekti bizlere. Bir kampanya örgütlendiğinde
eylemlere mutlaka her seferinde yeni insanlar katardı.
Onun mücadelesini mücadelemizde yaşatacağız...