Soner GÜL'ü
Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:
Yoldaşı
Zeynep Arıkan Soner'i Anlatıyor:
Soner İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi idi. 1989-91 yılları arasında gençliğin tüm eylemlerinde bir Dev-Genç’li olarak yer aldı. Bir çok insan Soner ile aynı süreci yaşamasına ya da onula beraber olmasına rağmen onu tanımamıştır ya da hakkında çok fazla bilgiye sahip değildir. Çünkü Soner Dev-Genç’in sessiz sakin emektarlarındandır.
İÜ. Cerrahpaşa Tıp, Avcılar kampüsünün duvarlarında Soner’in yazılamalarının, afişlerinin hala izi vardır. Peşinde sivil polisler dolaşırken kolunun altında afişlerle anfi anfi dolanır, onları itina ile yavaş yavaş asar, sonra da kantine gider yorgunluk çayı içerdi. Çok insanı bu sakin, biraz da umursamaz tavrı ile şaşırtmıştır Soner. Bir çok kez gözaltına alındı, gözaltından çıkar çıkmaz okulun yolunu tutar, yine işlerinin başına geçerdi. Mütevaziydi, kalacak yer sorunu oldu, parasız kaldı, kış günü üzerine giyecek doğru dürüst şey bulamadı, açıkça tam bir sefalet yaşadı ama bir gün bile ağzından bir şikayet duymadık. Hatta bu konuda yaşadıklarından çok insanın haberi bile olmadı, işini yapardı sessiz sakin. Toplu tartışmalarda çok az konuşurdu, o da gerekli görürse. Yaşadıkları sorunlarına, hastalıklarına gelince ketum olurdu, içine kapanıktı Soner.
1989’da MÜBYÖD’e faşist mafyacıların yaptığı saldırı sonucunda gözaltına alınanlar arasında o da vardı. İşkence gördü bu gözaltında, erkek arkadaşlardan ikisine copla tecavüz edilmişti, bunlardan birisi Soner olabilir ve bu göz altında çok ciddi rahatsızlıklar geçirdi. Gözaltı sırasında şok geçirerek algılama ve konuşma yeteneğini yitirdi. Gözaltından çıktıktan sonra konuşuyordu ama algılama problemi bir süre daha devam etti. Soner’in bu durumundan pek kimsenin haberi olmadı, o yine içine kapanıklığı ile sustu. 1991’in sonlarına doğru Dev-Genç milislerinde görev aldı ve yeraltına geçti. Soner verilen her görevi yapardı. Şu işleri yap dendiğinde sessizce işlerini yapar, Soner’in varlığını duvarlardaki afişlerden, yazılamalardan, yürüyüşlerde korsanlarda yaktığı molotoflardan attığı sloganlardan anlardık.
Dev-Genç’in bu emektarı, Hüsamettin’le birlikte Dev-Genç milislerindeyken kaybedildi.