Solmaz
KARABULUT'u Yakınları, Yoldaşları
Anlatıyor:
Solmaz'ı Kısa Bir Süre
Evinde Kaldığı Bir Aile Anlatıyor:
Açık söylemek gerekirse devletin ve bazı sol
çevrelerin yarattığı olumsuz propagandaların etkisi eşimde ve bende az da olsa
vardı. Bu kısacık sürede söz konusu etkiler tamamen dağıldı.
En karmaşık politik sorunlardan, günlük yaşamda her
an yüz yüze olduğumuz işyeri ve ev işi sorunlarına kadar her şeyimizi paylaşır
olduk. Bazen büyük tat aldığımız siyasi sohbetler yapıyorduk. Bazen de yerinde
ve zamanında yaptığı şakalarla bizi kahkahalara boğuyordu. Bizim işyeri ve aile
çevremiz geniştir.
Buna karşın kimseyle, yıllardır tanıdığım insanlarla
bile böyle dolu dolu bir dostluk ve paylaşım
kurduğumu hatırlamıyorum.
Hatta Solmaz'ın bizde
kaldığı günlerde, aile ve aile çevremizden kimsenin gelmesini istemiyorduk. Bu
süreyi yalnızca Solmaz'la değerlendirmek istiyorduk. Solmaz
bizdeyken o kadar çok bahsetmiştim ki, “Yeter artık” deyip, alındıklarını belli
ediyorlardı.
Bazen kendi kendime, böylesine neşeli, yaşam
sevinciyle dolu, yaşama sıkı sıkı sarılmış insanların,
gerçekten ölümü burunlarının dibinde hissedip hissetmediklerini düşünür ve
hangi ellerin böyle bir insanı öldürebilecek kadar alçalabileceğini merak
ederdim. Ama şimdi çok daha iyi görebiliyorum. Ölüm haberini aldığımda aciz
saldırı karşısında sohbetlerimizdeki gülümsemesiyle, siyasal tartışmalardaki
ciddiyetiyle ölümü karşıladığından emindim.
(Bu anlatım, Haziran Yayınevi tarafından yayınlanan Bayrağımız
Ülkenin Her Tarafında Dalgalanacak adlı broşürden alınmıştır.)
***
Bir adli tutsak arkadaşı anlatıyor:
Cezaevine ilk geldiğimizde bizi Solmaz
karşıladı. O zaman temsilciydi. Başka bir cezaevinde konuştuğumuz bazı adli arkadaşlar
'o cezaevinde siyasiler var dikkat edin' demişlerdi.
Ama onları tanıdığımda hiç de anlatıldığı gibi olmadıklarını gördük. Solmaz'ı tanıdıkça ne kadar yanlış düşündüğümüzü daha iyi
anladık. Geldiğimizde yiyecek vb. hiçbir şeyimiz yoktu. Solmaz, hemen
ihtiyaçlarımızı karşılamış ve bizimle sıcak bir sohbete başlamıştı. Yanımda
kızım da vardı. Bazen döverdim. O zaman Solmaz bana kızar,
çocuğu alıp karnım doyurur, onunla ilgilenirdi. Aynı ilgiyi bize karşı da
gösterirdi.