Okan
YILDIRIM'ı Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:
Gençlik Federasyonu’ndan arkadaşları
Okan’ı anlatıyor:
Devrimci mücadeleye katıldığında 15 yaşında olmasına
rağmen kocaman yüreğine neler sığdırmamıştı ki! Acıları, ezilmişlikleri,
sevinçleri, coşkuları harmanlamıştı yüreğinde Okan. Bir tebessümünden bile
anlaşılıyordu. Taşıdığı saflık öyle sıcaktı ki tebessümü görenin yüreğini yakacak
cinstendi. Olgundu Okan sorunlar karşısında pes etmez aksine çözebilmek için
daha fazla emek harcar, uğraşırdı. Araştıran, merak edendi Okan. Yılgınlık,
yorgunluk yoktu, taze yüreğinde. Okumaktan, öğrenmekten haz alıyordu.
Araştırmanın, öğrenmenin açlığını hissederdi hep. Çünkü o alternatif olduğunu
biliyordu bu düzene karşı. Bu yüzden çözmek istiyordu bütün sorunları büyüklüğüne
küçüklüğüne bakmadan. Mütevazı ve fedakardı Okan.
Geceleri aç yatılmayan bir düzendi istediği. Çocukların özgürce oynayabildiği,
şeker de yiyebildiği bir hayattı istediği. Açlığın, yoksulluğun, sömürünün,
zulmün olmadığı, yani iyi, güzel olan her şeydi. İstediği şeyler yüreği temiz
her insanın isteyeceği en doğal şeylerdi aslında. Ancak insan olmamayı
dayatanlar vardı karşısında Okan'ın. Bunun için defalarca gözaltına alındı,
işkence ve baskılara maruz kaldı ama pes etmedi hiçbir zaman. Çünkü yılgınlık
yoktu onun düşüncesinde. Doğruluğuna inandığı şeyler uğruna, her şeyi göze
alabilecek bir cesarete sahipti Okan. Ama hiçbir zaman kendini başka yerlerde
de görmedi, kimseyi küçümsemedi. Yaptığı şeyleri yapılması gerektiğini
düşündüğü için yapmıştı. Öyle de mütevazıydi.
Okan fedakar, atılgan bir o
kadar da bağlıydı mücadelesine, arkadaşlarına. Bir arkadaşı hastalandı mı
başucunda titrerdi. Ve gür sesiyle başlardı Benim
dermanım devam / Benim en temiz havam / Yoldaşım vurulmuş Koy gidem anacanı söylemeye.
Okan bir liseliydi. Liselerde demokratik mücadele
veriyordu. Buralarda yaşanan haksızlıklara, adaletsizliklere, eğitim sistemine
karşı mücadele ediyor, insanlara çözüm yolunu gösteriyordu. Ancak o sadece
liselerle sınırlı kalmıyordu. Üniversitelilerle birlikte YÖK'e karşı yapılan
eylemlerde çalışıyor, koşturuyordu. Irak'ta işgale karşı çıkıyor, F tipi
hapishanelere ve tecrite karşı da mücadele etmekten
geri durmuyordu. Çünkü biliyordu ki bütün bunlar birbirinden bağımsız değildi.
Okan her şeye rağmen yaşamayı, hayatı seviyordu.
Çünkü yapacağı, hayata geçireceği daha çok şey vardı onun. Yaşama sevincini,
bağlılığını yoğun bakımda da gösterdi Okan. Yoğun bakımda da ölüme direndi.
Kafasından kurşun yemiş olmasına rağmen 3 gün direndi Okan. Sen rahat uyu Okan
yoldaş. Rahat uyu O kocaman yüreğinde taşıdığın sevdaları, kavgaları devraldık
senden. Ve kurtuluş günü hep birlikte olacağız. Hep birlikte zafer halayına
duracağız.
OKAN YILDIRIM ÖLÜMSÜZDÜR!
DEVRİM ŞEHİTLERİ ÖLÜMSÜZDÜR!