Mustafa KURAN'ı Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:

 

 

Yurtdışındaki bir yoldaşı Anlatıyor:

Avrupa'nın Çürütemediği Bir Devrim Emekçisi

 

Nerdeyse dört yıla yakın hapishanede tutuldu. Hastalığının ilerlemiş bir aşamasında “tedavisinin dışarda yapılması için” serbest bırakıldı. Uygulanan ağır tedavi ve ameliyat sonucu mucize eseri yarı sağlıklı olarak hayata döndü.

Bu koşullarda tekrar mücadeleye koşan Mustafa, sağlık durumunu hiçe sayarak Viyana ve Graz şehirlerinde çeşitli görevler üstlendi.

2000-2001 ölüm oruçları döneminde hastalığından dolayı kendisine 6

aylık tedavi kuru verilmesine rağmen gitmedi, kendisini uyaran arkadaşlarına "insanlar ölüm orucunda ölüyor, benim hiç olmazsa tedavi şansım var. Ölüm oruçları bittikten sonra tedaviye giderim." deyip yapılan bütün uyarılara rağmen "beni hastaneye yatırırsanız yine kaçar, o insanlar için elimden geleni yaparım" deyip mücadeleye devam etti.

Son olarak ölüm oruçlarıyla ilgili bir gece düzenlenmesi için günlerce koşturduktan sonra o gece rahatsızlanarak hastanaye kaldırıldı. 31 Mart 2001'e kadar Graz'da görevinin başında kalarak aramızdan ayrıldı.

Devrimcilerle tanıştıktan sonra devrimci ahlakı, dürüstlüğü ve teslim olmamayı kendisine ilke edinerek onurlu bir yaşamı seçen Mustafa hastaneye yatırılışının 3. gününde çok sevdiği halkına ve hareketine veda etti. En büyük arzusu tekrar vatan topraklarına dönebilmekti, ancak tutsaklığı ve sağlık sorunları hep buna engel oldu.

1991'den 2001'e kadar on yılının her günü örgütlü mücadele içerisinde oldu, yaşamıyla ve ölümüyle ideallerine sadık kaldı.

ONU UNUTMAYACAGIZ!