Mahir BEKTAŞ'ı Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:

 

 

Bir yoldaşı anlatıyor:

 

“Sen destanımızın başısın Mahir. Devamın Anadolu’nun tüm dağlarında sevgili yoldaşlarının silah tarakaları ardında yazılacak"

Kar yağmış Mahir, hava soğuk.

Döğüşenler de Var Bu Havalarda” di­yor, en sevdiğin şair. Döğüşenler de var Mahir. Ve sen, o dövüşenlerin en umut ve en ümitli halisin.

Dağlara çekilmişsin Mahir. Karade­niz'in hırçın yüzünü, Dersim'in isyan toprağına sürmüşsün. Baba Düzgün'ün yüreğinde, delikanlılığınla yerini almış­sın.

Kahraman'ın sesisin sen Mahir. Şe­refiyle ölmenin doruğuna çıkansın. Ve bekliyorsun bizi. Bekle, bekle bizi Mahir Toroslar'dan Ege'den, Karadeniz'in en sık ormanlarından süzülüp geleceğiz ya­nınıza.

Değer miydi gencecik yaşta ölmeye diyenler de var Mahir. Dünyaya bir kez geliyorsun, diyerek her türlü yozluğun pespaye bir yaşamın dibine vurmayı yeğ­leyenler de. Bu düşüncelerin ardında ki hayat bize göre değildir elbet. Utanç, kahır ve ahlaksızlıktır, değil mi? Bırak, kim ne derse desin. Ama önce düşünsün Mahir, tıpkı senin gibi: Ve bu hayatı öyle yaşamalı ki, hiçbir amacı, anlamı olmadan yaşanan yıllar için insan utanç duymasın. Miskin, pis pis heveslerle geçen günler için insanın yüzü kızarmasın ve hiç değilse ölürken kendi kendine diyebilsin ki; ben ömrümü, bütün gücümü dünyada en mükemmel olan şeye, in­sanlığın özgürlüğe kavuşması için mü­cadeleye adayarak yaşadım” (Ostrovski- ve çeliğe su verildi)

Öfkelisin Mahir, öfkeni mav­zere sürensin. Elin ayağın buz kestiği yerde, yüreğinin cehen­nemini hasmına yaşatansın. Kara mavzerinden saçılan barutun aya­rını adaletsizliğe olan öfkenle hesap edensin. Bas tetiğe Mahir, bas!

Dinle bak Mahir, şair devam ediyor şiirine

“Ümit, sapına kadar namus­lu

Dağlara çekilmiş Kar altındadır.'

Sapına kadar namuslusun Mahir. Değil düşünceni, bir çöpünü bile halkın düş­manlarına teslim etmeyensin. Halkın, hesap sorasın diye paylaştığı kuru ekmeği sonuna kadar hak edensin.

Üzülmüyoruz Mahir! Canımız yanıyor ama akmıyor gözyaşımız. Dememiş miy­di şair, Çayan'ın en sevdiği şiirde ' turistik bir gösteridir dağlara çıkmak örneğin Ağrı'lara Alpler'e Süphan'lara ant'lara Himalaya dağlarına derin Asya'nın Klimancaro'nun tropik karlarına turistik bir gösteridir dağlara çık­mak!

Gel gör ki böyle yazmıyor bizim burda kitaplar turistik diye göstermiyor dağları turist diye vermiyor dağlara çıkanları” (Hasan Hüseyin-Koçero Vatan şiirinden)

Turist değilsin sen Mahir. Umudun turnasısın. Dağlara ahkâm kesmeye değil, Kurtuluşa Kadar Savaşmaya çıktın. Sa­vaştın ve kazandın.

Bir destansın artık Mahir. Ki bizim destanımız yazılır yazılır da bitmez. Önemli olan bir satırında bir şekliyle alabilmektir yerini. Sen destanımızın ba­şısın Mahir. Devamın Anadolu’nun tüm dağlarında sevgili yoldaşlarının silah tarakaları ardında yazılacak.

Sımsıcak bir selamsın satırlarımızda artık Mahir, yeni doğan bebeklerin adısın. Gayrı ötesi Mahir kervana katılansın. Mutlusun, kırmızı yanaklarınla kocaman yüreğinle hep bizimlesin. Elveda Mahir, elveda “ama hesap dağlarladır/ umut, dağlarla”

  

 

(Bu yazı, Emperyalizme ve Oligarşiye Karşı Yürüyüş dergisinin 26 Şubat 2017 tarihli, 3. sayısında yayınlanmıştır.)

 

Geri