Hasan
BEYAZ'ı Yakınları, Yoldaşları
Anlatıyor:
Grup
Yorum, İdil Kültür Merkezi Ve Tavır Dergisi’nden
14.11.2011
HASAN
BABAMIZ’A
Kocaman Yürekli Hasan babamız
Merhaba!
Seni kaybettiğimizi söylemeye dilimiz bile varmıyor
cümle cihana...
Duyduk ki sevgili Hasan babamız halkımızın yaralarını
sarmaya gittiğinde halkımızın acılarına gömülmüş...
Duyduk... İçimize çöktü acın. Duyduk ve bu acıların
enkazında kaldı yüreğimiz.
Kocaman yürekli Hasan babamız, seni kaybettiğimizi
söyleyemeyecek kadar acılı, seni katledenlere karşı bir o kadar da öfkeliyiz.
Sevgili Hasan Babamız
Ne zaman Dersim’e varsak
ilk sen sarardın bizi kocaman kollarınla. Sarıp sarmalardın babacan yüreğinle.
Bir sen, bir de Kumru anamız. Önce sevginle sarar sonra doyururdun, ısıtırdın bizi.
Yedik içtik sevdik seni ve Dersim’i. Helal et hakkını.
Sana türkülerimizle gelirdik. Sana türkülerimizin sıcağını
getirirdik. Sizlerin dilince dertleşirdik sazımızın sesiyle. Umut hep vardı biz
de umudumuzu vururduk sazın tellerine.
Zalım zamanların dostuydun sen. Başımız
dara düştüğünde seni yanımızda gördük hep. Zalim zamanlarda önce analar düşerdi
ya toprağa gördük ki yine zalim bir zaman ve bu kez de babalar düştü toprağa,
Hasan babamız, canımız... Hani bir türkü vardır “Yiğit yarsız olur mu” diye bir
söz geçer içinde. Şimdi sorarız “Dersim sensiz olur mu?” Yokluğunu
böylesine hissedeceğiz biliyor musun. Dersim halkı seni unutmayacak. Van
halkı seni unutmayacak. Halkımız seni unutmayacak.
Gülseren’imizi tanıyamadık belki ama senin ve Kumru
anamızın gözlerinde gördük hep Gülseren’i. Gülseren’i hep yaşattınız. O’nun
gözleriyle baktınız hayata ve Onun umudunu ektiniz devrim devrim
yüreklere. İşte bu yüzden Gülseren hiç ölmedi. Sen de hiç ölmeyeceksin.
Seni de devrim şehitlerimiz gibi kalbimizin en derin
yerine gömüyoruz. Seni unutmadığımız gibi seni katledenleri de unutmayacağız.
Seni katledenler bugün halkımızın acıları üzerinde tepinenler onlara acıyı
zulmü reva görenlerdir. Kendileri sırça saraylarında keyif çatarken bugün halkımız
enkaz altında, karda tipide aç ve susuzdur. Bir gün gelir bunların da hesabı
sorulur babamız sen rahat uyu.
Grup Yorum elemanı İhsan Cibelik
tutsak düştüğünde bize yazdığın mektupta şöyle diyordunuz
“Biz
sizlerden öğrendik, gözyaşlarımız yanaklarımızdan süzülürken gülücüklerle
bakmayı. Bizlere siz öğrettiniz umutsuz yaşanmayacağını.”
Şimdi gözyaşlarımız yanaklarımızdan süzülse de yine
hayata gülücüklerle bakıyoruz bütün devrimciler gibi.
Böyle olmalı ki yarınlara yürüyebilelim. Böyle
olabilmeli ki bunca acıdan umut yeşertebilelim. Böyle olmalı ki acıların
küllerinden yepyeni bir hayat yaratalım.
Sevgili Hasan babamız,
Çok uzaklardayız ve varamadık yanına, bizi bağışla.
Ancak bir gün mutlaka geleceğiz yanına yine türkülerimizle. Ve sen yine
saracaksın bizi o kocaman kollarınla.
Kumru anamızın, bütün evlatlarının, dostlarının,
yoldaşlarının başı sağolsun. Başımız sağolsun.
Sana da devrim sözümüz olsun...
Dilimiz varmıyor ama
Güle güle...
Giderken türkülerimizi de yanında götür, yoldaş
olsun sana.
Güle güle Hasan baba, güle
güle.
Grup Yorum, İdil Kültür Merkezi Ve Tavır
Dergisi’nden Evlatların
***
AKP “BÖL,
PARÇALA, KATLET” DİYOR
HASAN
BEYAZ’LAR
BİRLEŞELİM
SAVAŞALIM KAZANALIM DİYOR!
Van depreminden zarar gören halkımızla dayanışmak
için Dersim’de kapı kapı
dolaşarak yardım toplayan ve topladığı yardımları Van’a götüren TAYAD’lı Hasan Beyaz, 9 Kasım 2011 günü Van’da yaşanan 2.
depremde göçük altında kalarak şehit düştü.
Devrim şehidi Gülseren Beyaz’ın da babası olan Hasan
Beyaz, ilerleyen yaşına rağmen, Van halkının yardımına koşmakta bir an bile
tereddüt etmedi. Depremin ardından yemek yiyemeyen, sobasına odun atmaktan
rahatsızlık duyan, “Van’dakiler ne yapıyordur şimdi?” diyen Hasan Amcamız, Dersim'de ev ev, kapı kapı gezip yardım topladı. Tek başına, bir kamyon dolusu eşya
topladı ve hepsini de kendisi paketledi. Paketlerin üzerlerine, içindekilerin
listesini yazacak kadar özen gösterdi.
Toplanan eşyalar kamyona yüklenerek Van’a doğru yola
çıktı. Hasan Amca’ya kamyonda yer kalmamıştı, gitmeyebilirdi ama “Olmaz ben de
gideceğim.” dedi ve Halk Cephesi arabasının hazırlıklarını beklemeden otobüsle
gitti Van’a... Acelesinin sebebi şu sözlerinde gizliydi: “İhtiyaç beklemez...”
Van’a ulaştıklarında, bölgeye önceden giden Halk
Cephesi heyetini bulup eşyaları teslim etti. Van’da öğretmen olan kızını görüp,
şehirden ayrılacağını söyleyen Hasan Amcamız, otobüs biletini aldıktan sonra,
servis beklerken, 5,6 şiddetindeki depremde yıkılan Bayram Otel’in altında
kalarak şehit düştü.
Van halkının ölümünden sorumlu olan AKP, Hasan
Beyaz’ın da katilidir. Hasan Amcamız, AKP’nin tüm engellemelerine rağmen halkın
dayanışmasını gösteren, bu uğurda canını veren bir örnek olmuştur. Yoksulun
yardımına koşanın, yine kendisi gibi yoksul olan olduğunu gördük bir kez daha.
“Evdeki döküntüleri yardım diye toplayıp
yolluyorsunuz.” diyerek halkın dayanışmasının önünü kesmek, yaptığı yardımı aşağılamak
istediler. Ama halkımız bir kap yemek bile olsa gönderdi. Kendi ölülerini
kendisi çıkardı ve gömdü.
Yıkılan devlet, bir kez daha kendini gösteren ise
halkın dayanışması oldu. Dayanışma için Van’a giden Halk Cephesi, bu uğurda bir
de şehit verdi. Hasan Beyaz, dayanışmanın, can bedeli de olsa halkın acısını
omuzlamanın önemini ve anlamını gösterdi. 3 gün boyunca göçük altında kalan
Hasan Beyaz’ın cenazesine 11 Kasım günü ulaşıldı.
Hasan Amca,
bir devrimci babasıydı, şehit babası oldu, sonra devrimcilerin babası oldu, TAYAD’lı oldu ve şimdi de bir TAYAD şehidi olarak 13 Kasım
2011 Pazar günü toprağa verildi.
Yaklaşık üç bin Dersimli
gelmişti onu uğurlamaya. “Hasan Beyaz Ölümsüzdür-Halk Cephesi” pankartının açıldığı
cenaze boyunca “Hasan Beyaz Ölümsüzdür”, “Kahramanlar Ölmez Halk Yenilmez”,
“Bedel Ödedik Bedel Ödeteceğiz”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Yaşasın Halkların
Kardeşliği”, “Biji Bratiya Gelan” sloganları atıldı.
Cemevinde yapılan törenin ardından
Hasan Beyaz, son defa, Munzur Nehri’nin kenarında bulunan evine götürüldü.
Evinden helallik alındıktan sonra, Dersim Asri Mezarlığı’nda, şehitlerimiz
Cihan Taçyıldız, Haydar Aydın, Hüsniye
Aydın, Fatma Ersoy, Adalet Yıldırım, Devrim Arslan
Güler ve kızı Gülseren Beyaz’ın yanlarında toprağa verildi.
Mezarlık girişinde kortej oluşturan Halk Cepheliler,
Hasan Beyaz’ı omuzlarda taşıyarak; slogan, alkış ve zılgıtlarla mezarlığa kadar
kısa bir yürüyüş düzenledi. Hasan Beyaz toprağa verildikten sonra, mezarı başında
bir tören yapıldı. Başta Hasan Beyaz olmak üzere, tüm devrim şehitleri için bir
dakikalık saygı duruşu yapıldı. Ardından kısa bir konuşma ile Hasan Beyaz’ın
mücadeleye olan bağlılığı, kararlılığı, halka ve vatanına olan sevgisi anlatıldı.
Konuşmadan sonra yurtdışında konserde oldukları için
cenazeye katılamayan Grup Yorum’un gönderdiği mesaj okundu. Mesajda “Seni de
devrim şehitlerimiz gibi kalbimizin en derin yerine gömüyoruz. Seni unutmadığımız
gibi seni katledenleri de unutmayacağız. Seni katledenler bugün halkımızın acıları
üzerinde tepinenler, onlara acıyı zulmü reva görenlerdir. Kendileri sırça
saraylarında keyif çatarken, bugün halkımız enkaz altında, karda tipide aç ve
susuzdur. Bir gün gelir bunların da hesabı sorulur babamız sen rahat uyu.”
denildi.
Okunan mesajın ardından “Bize Ölüm Yok” ve “Haklıyız
Kazanacağız” marşları söylendi. Hüsnü Yıldız da bir konuşma yaptı. Yapılan
anmanın ardından cenaze töreni sloganlar ve alkışlarla son buldu.
Cenazeye Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin, Sanatçı
Ferhat Tunç, Mazgirt Belediye Başkanı Tekin Türkel ve
milletvekili Hüseyin Aygün de katıldı. BDP, EMEP,
Partizan, ESP, DHF, KESK ve DİSK de cenaze törenine katıldı. Çok sayıda esnaf
ve kurum da çelenk gönderdi.
Mezarlıktan ayrılarak arabalarla cemevine
dönerken, yolda, polis ve özel harekatçıların kurduğu
arama noktasında sadece Halk Cephelilerin ve TAYAD’lı
Ailelerin olduğu araçlar durdurularak kimlik kontrolü ve araç araması yapılmak
istendi. “Rutin” bir arama olduğunu söylen halk düşmanları, sadece Halk
Cephelilerin ve TAYAD’lı Ailelerin olduğu araçları
durdurdular. Yaşanan bu keyfilik, ölülerimizden nasıl korktuklarını bir kez
daha gösterdi. Yaşanan bu keyfilikten kaynaklı, kimlik ve araç kontrolünü yaptırmayan
Halk Cepheliler, yaklaşık yarım saat boyunca tartışmanın ardından kimlik
vermeden ve araç araması yaptırmadan geçtiler. Daha sonra cemevine
gidilerek yemek verildi. Yemeğe 500’ü aşkın kişi katıldı.
HASAN BEYAZ BİR DEVRİMCİYDİ
Dersim Özgürlükler Derneği üyesi de olan TAYAD’lı Hasan Beyaz, gerçek bir halk önderi, bir
devrimciydi. Dersim’de ya da ülkemizin herhangi bir
yerinde halka yönelik her saldırıda halkın yanında, önünde oldu. Bu nedenle de
defalarca gözaltına alındı. Dersim Mavi Köprü’de polisin saldırısı sonucu sakat
kalmış olmasına rağmen mücadelede tek bir geri adım atmadı. Dersim’de
kardeşinin cenazesi için direnen Hüsnü Yıldız’ın yanından hiç ayrılmadı. Direniş
çadırının sahiplerinden birisi oldu.
TAYAD’lı Aileler, Hasan Beyaz’ın şehitliğinin
ardından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Hasan Amca ve Van’da
katledilen yüzlerce insanımızın katili AKP iktidarıdır. Nerede ise tüm kenti yıkan
depreme rağmen insanlara ‘Evlerinize dönün’ çağrıları yapanlar AKP’nin Bakanlarıdır.
Depremden sonra halkın hiçbir ihtiyacını karşılamayan AKP ölümlerin sorumlusudur.”
(Bu yazı Bağımsızlık Demokrasi Sosyalizm İçin Yürüyüş dergisinin 20
Kasım 2011 tarihli 295. Sayısında yayınlanmıştır)