Ayşe Nil ERGEN'i Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:

 

Bir arkadaşı Nil'i anlatıyor

 

"O tatlı yarışta öyle bir adım ki attığın, sana kucak açanlara açmıştın yüreğini. İnanmışlığını, gencecik taze coşkularını, yeteneklerini yürekleri kavgada sinananlara sunmada tereddüt etmedin."

Nil kısa sürede gelişti ve bugüne ulaştı. Mücadeleyi isteyerek, gönüllü, ama hızlı ve yoğun yaşadı. Onun en büyük özelliği, her işi disiplinli bir şekilde yapması ve sonuçlandırmasıdır. Kolaylıkla başarırdı, hiçbir zaman gözümüz arkada kalmadı.

Buraya geldiğinde büyük-küçük demeden bütün işlere sarıldı. Temizlikten, daha büyük işlere kadar her işi aldı ve yaptı. Yaptığı işlerin sonuçlarını gördükçe havaya fırlar, coşar ve büyük haz duyardı. Neşeli ve espriliydi. Bir başka özelliği de, arkadaşlarına olan bağlılığıdır. Bizleri bir aile olarak ele alır ve sanki bir ana bağlılığı ile arkadaşlarına bağlanırdı. Öyle ki, bu özelliği ile insanın aklına gelmeyecek fedakarlıklar yapabilir, en riskli işlere girebilirdi; girdi de...

Duyguları çabuk kabaran; sık sık arkadaşları için, bizler için ağlayan, kaygılanan biriydi o... Bir olay karşısında, hatırladığı bir arkadaşı için, kısaca akla gelebilecek her şey için duygulanır, gözleri dolar ve rahatlıkla ağlayabilirdi. Dolayısıyla bu sevecenliğini unutmak mümkün değil.

Birçok yerde aldığı tavırlar şaşırtıcı denebilecek düzeydeydi. Ailesinin ayakbağı olmasına izin vermedi. Babası yoğun bakımda olmasına karşın, gitmesi gerekiyordu ve mücadeleden yana tavır koyup, aramızdan ayrıldı. Aynı zamanda, işkenceciler karşısında, haksızlıklar karşısında dikleşen, bağırıp-çağıran ve inisiyatif koyan davranışlarıyla büyüdü.

 

(Bu anlatım Haziran Yayınevi Tarafından yayınlanan «Bayrağımız Ülkenin Her Tarafında Dalgalanacak» broşüründe yayınlanmıştır.)

 

***

 

Ayşe Nil'in “Sokak Eğitmenliği”ni yapan yoldaşı anlatıyor:

 

Onunla 16-17 Nisan operasyonundan önce beraberliğimiz olmuştu. Legal ilişkiler içinden gelmişti, henüz illegal ilişkilere almamıştık ama hazırlıyorduk.

Kendisiyle sürekli görüşüyorduk, görüşme esnasında hem İstanbul’u hem de sokağı öğrenirdi. Ayşe yoldaşımız ekonomik durumu iyi olan bir yoldaşımızdı, her yolu deneyerek mücadelesi önünde engel olmaya çalışmışlar, kazanan ise mücadele olmuştu... Benim ailem sizlersiniz derdi. Legal mücadele içinde olduğu için epey o alana alışmıştı. İllegale hazırlandığını biliyordu, illegal yaşamın zorlukları anlatılınca, o kadar geniş ilişki ağı içinden çıkıp dar ilişkiler içine girmek zor olacaktır herhalde diyordu. Bu tip sorunlar yaşandığı, bunların çözümü üzerine konuşuyorduk. Kendimi hep illegal ilişkilere hazırlıyordum çok istiyordum ama oldukça farklıymış diyordu.

Sokağı öğrenmesi gerekiyordu, o nedenle başta çok geziyorduk. Pek sesini çıkarmıyordu ama ilk günlerde nasıl zorlandığını, tabanlarının şiştiğini, eve gider gitmez yemek yemeye fırsat kalmadan hemen uyuduğunu anlatıyordu.

İlk önceleri etek giyme noktasında da sorunlar yaşamıştı. Ben hiç etek giymedim ki, etekle yürümeyi dahi bilmem diyordu. Ama bu sorun da diğer sorunlar gibi ilk zamanlarda onu zorlasa da kısa sürede sorun olmaktan çıkmıştı.

 

 

Geri