Ayşe GÜLEN'i Yakınları, Yoldaşları Anlatıyor:

 

 

Ortaköy Halk Sahnesi Açıklıyor:

“Adımız Ayşe Gülen Halk Sahnesi”

 

Tiyatromuz bugüne kadar toplumsal mücadeleye katkıda bulunan, dünyayı değiştirme bilincini geliştiren oyunlar üreterek oynadı. Her repliğimiz, her hareketimiz, baskı ve zulüm politikalarına, açlığa, yoksulluğa, kimliksizliğe bir karşı çıkıştır. (...) 'Ortaköy Halk Sahnesi' adı altında grev yerlerine, fabrika önlerine, sendika şubelerine, pazar yerlerine, gecekondu mahallelerine, tiyatro salonlarına götürdük oyunlarımızı. Oyunlarımızın hepsinde Ayşe'nin inancı ve katkısı vardı. Bugünden sonra da yine sınıfsız ve sömürüşüz bir dünya özlemiyle yanarak, ama 'Ayşe Gülen Halk Sahnesi' adı altında ulaşacağız insanlarımıza. Onun ilkeleri, inancı ve her zaman gülen yüzüyle oluşacak oyunlarımız. Ve bu oyunlar Ayşe'ye bu kadar yakın doğdukları için daha güzel ve anlamlı olacak.

AYŞE GÜLEN HALK SAHNESİ

 

***

 

Fatma Çiçek (Ayşe Gülen Halk Sahnesi'nden Arkadaşı) Anlatıyor:

1 Mayıs geldiğinde alanlara koştu. Gözaltına alındı. Aslında o gösteri bittikten sonra olay yerinden uzaklaşmıştı, ama birlikte gittiği arkadaşını polis yakalamış götürüyordu. Ayşe bu; sessiz kalamaz, gitti, polise arkadaşını niçin götürdüklerini sordu. Onu da götürdüler. Serbest kaldığında eski Ayşe gitmiş, bambaşka biri gelmişti. DGM'nin kapısında zafer işareti yaparak "İfade vermedim." diyordu. Tipik bir Karadeniz kadınıydı. Cana yakın, neşeli, sevecen, misafirperver. Evine gelenleri ağırlamaktan büyük bir haz duyardı. Ayşe ekonomik anlamda darlık çekmeyen bir insandı. Aynı zamanda bir mesleği de vardı. Düzen içinde kolaylıkla iyi bir yer edinebilirdi. Ama o bunları elinin tersiyle itti. Ve devrimci olmayı tercih etti. Mücadelenin sanat cephesinde yer aldı, devrimci bir sanatçı, bir yaşam savunucusu oldu. Ayşe, Esma Polat'ın "Namussuzluk benim değil, işkencecilerin namussuzluğudur." sözünü çok severdi. Çeşitli vesilelerle bu sözü yineler, bunu ön plana çıkarırdı. İşkencede de bu sözün gereklerini yerine getirdi.

 

(Bu anlatım Haziran Yayınevi Tarafından yayınlanan «Bayrağımız Ülkenin Her Tarafında Dalgalanacak» broşüründe yayınlanmıştır.)

 

***

 

Bir yoldaşı anlatıyor:

Yoldaş sıcaklığıyla dolu yüreğinle unutmayacağız

 

Ayşe tam bir Karadeniz insanı idi; hareketli, sıcak, konuşkan, insan sevgisi ile dolu tertemiz bir yüreği, parıldayan gülen gözleri, telaşlı konuşması, Karadeniz kadınının özverisi ile, bıkıp usanmadan sorduğu soruları ile gözlerimin önünde yüreğimin sıcaklığında Ayşe.

İstanbula oldukça rahat bir yaşamdan gelmiş, mücadeleye, saflarımıza katılmıştı. Gelir gelmez bir şirkette iş bulmuş çalışmaya başlamıştı. Tertipli ve titizdi Ayşe, bu özelliğini ve disiplinini yaşamının her alanında gösterirdi. Ortaköy Kültür Merkezindeki tiyatro çalışmalarını evde yorgun düşesiye tekrarlıyor, en iyisini başarmalıyım diyordu.

Ülkemiz koşullarında devrimci sanatçı olmanın bedeller ödemekten geçtiğini biliyor, tüm coşkusu ve özverisi ile görevine dört elle sarılıyordu. Sorumluluğunun onurunu taşıyordu, yaptığı işin bilincindeydi.

Ayşe kahvaltı yapmayı pek severdi onun meşhur kahvaltılarına, masa başı sohbetlerine tanık olmayan yok gibidir, titizdi demiştim; temizlik yaptığı zamanlar kimseyi daire kapısından içeri ayakkabıları ile almazdı; yanlışlıkla giren olursa tatlı tatlı söylenirdi.

Saatlerce ülkemizi, ülkemiz halklarının yoksulluğunu, kültürel asimilasyonu, fiziki baskıları, düzenin yok etme politikalarını konuşur tartışırdık. Laz kızıydı Ayşe, biz de lazca türküler söylemeliyiz, memlekete gittiğimde mutlaka Lazca türküler, öyküler öğreneceğim derdi.

 Bir gün Ayşeye artık görüşemeyebiliriz dediğimde tüm içtenliği ve sıcaklığı ile kucaklayıp işin en zor yanı bu demişti, o arkadaşlarını dostlukları çok severdi.

Aylar sonra şehit düşmeden on beş gün önce tesadüfi birbirimizi gördüğümüzde bir ihtiyacım olup olmadığını sormuş, bir kez daha paylaşımcı sıcak yanını göstermişti. Böylesi tesadüflerin hep olmasını istemiş belki tekrar karşılaşırız, diye ayrılmıştık.

Kare burada dondu Ayşe, seni yoldaş sıcaklığı ile dolu yüreğinle neşeli gülen gözlerinle hatırlayacağım, unutmayacağım unutturmayacağım.

 

 

Geri